HESABIM
GİRİŞ YAP

Hoşgeldiniz! Hesabınıza buradan giriş yapabilirsiniz.



Yardım
ya da
YENİ HESAP OLUŞTUR

Bilgilerinizi girerek yeni bir hesap edinebilirsiniz.



Mehmet Havuz

YOL BİTMEZ

“Günümüz insanı için temel sorun, insanın kendisidir; ‘insan nedir’ sorusudur.”

“Beşerin hedefi insan olmaktır.”

Ali Şeriati’nin bu sözlerinden anlıyoruz ki beşer ile insan arasında bir fark olmalıdır ve evvel emirde insan ‘kendisinin’ yani insan olmanın tanımını bilmelidir. Zira insan kendisini tanımadan, bilmeden giriştiği tüm işlerde her ne kadar uç noktalara ulaşabilmiş olsa bile içinde daima bir şey eksik kalacak, neyi neden yapması gerektiğini hep karıştıracaktır. Burada Yunus’un şu dizeleri hatıra gelmelidir: “İlim ilim bilmektir/İlim kendini bilmektir/Sen kendini bilmezsen/Ya nice okumaktır…”

Kitapta da yazar, kendi savını temellendirmeye bizzat buradan işe başlayarak; insan nedir sorusuna cevap vermeye çalışıyor. Ona göre iki tür insan vardır. İlki biyolojinin ele aldığı ‘beşer’, diğeri de filozofların, şairlerin, dinin mevzubahis edindiği ‘insan’.

Keskin bir çizgi ile birbirinden tam olarak ayrılmayan bu tasniflendirmede; her insan beşer iken, her beşer kendini gerçekleştirmesi nispetinde insan sayılır. Beşerin insan olma serüveni uzun ve zorlu bir yolculuktur ve bu aşamada çeşitli zorluklar bekler insanı, dört bir yanını saran dört ayrı pranga.

Doğa, tarih ve toplum bu prangaların ya da zindanların ilk üçüdür. İnsan kendisini doğanın egemenliğinden kurtarmak için teknolojiyi icat etmiştir. Günümüzde de kısmi olarak bunu başarmıştır da. Lakin es geçilmemesi gerekir ki bu insana pahalıya mal olmuştur. İnsan kendisini kurtarmak isterken zindanla beraber ulaşmak istediği mevziyi de yok etmeye başlamıştır.

Tarih ve toplum prangalarından da insan yine ilim/bilim ile kurtulabilir ve kendi istediği düzeni kurabilir. Ama dört zindandan en zoru, en çıkmazı insanın kendi zindanı. İnsan ilim/bilim ile diğer zindanlarından kurtulabilir fakat bilim ile kendisini aşamaz çünkü bilginin kendisi de tutsaktır. Peki bu prangadan nasıl kurtulmalı? “Din ve aşk ile” diyor Şeriati.

Açıkçası bana kalırsa söz konusu insanın özgür olma serüveni aslında insan-ı kâmil olma mücadelesinden başka bir şey değildir ve bu güzergahtaki aşılması en güç olan engel; insanın ta kendisi yani kendi nefsidir. İnsan nefsini aşabildiği; mutlak surette iyiyi, güzeli kendi çıkarı için değil, bizatihi öyle olması gerektiği için yapabildiği sürece insandır.

Oruç Aruoba’ya ait olduğunu zannettiğim güzel bir söz vardır: “Yol bitmez. İnsan ölür, yolun bir yerinde kalır.” Şeriati’nin de ifade ettiği gibi maksat sabit ve donuk bir yere, sonuca ulaşma değil; bir oluş ve yolda olma ülküsüdür. Yolun neresinde kalırsanız o kadar insan olmuşsunuz demektir.

 


 

 

Sayfayı Paylaş :