HESABIM
GİRİŞ YAP

Hoşgeldiniz! Hesabınıza buradan giriş yapabilirsiniz.



Yardım
ya da
YENİ HESAP OLUŞTUR

Bilgilerinizi girerek yeni bir hesap edinebilirsiniz.



Arif Akyaman

VAR OLMAK

Nurettin Topçu en iyi düşünürlerden olduğundan dolayı her eseri ufuk açıcı mahiyette olduğu kanaatindeyim. Bilhassa bu eseri... Var olmanın ve bir nesne olumsuzu ile mümkündür şiarı nedeniyle dolayısıyla var olmamanın hakikatini her satırı okudukça iliklerime kadar hissettim. Düşünme kapasitesini ve insanı kendisi ve varoluşu ile baş başa bırakan kitapları çok seviyorum. Kesinlikle Nurettin Topçu bu hususta çok başarılı. Kısa ve öz mefhumları derinlemesine açıklayan muazzam bir eser. Tefekkür ve tevau ile okunması ve hissedilmesi gereken bir eser. ''Yeryüzü günahkarların vatanıdır. Günahsız olanlar dünyaya hiç gelmeyenlerdir. Rabb'in huzurunda aslında günahsızlıkla değil günahlarımızdan temizlenme derecesine göre gidiyoruz. Fazilet; dünyaya günahsız gelip buradan günahsız gitmek değil, günahlardan temizlenmesini bilmektir.'' dediği; aynı zamanda kitabın mütalaası denilebilir kanaatindeyim.

"Var olmak,  düşünmek ve hareket etmek demektir.'' diyerek söze ibtida eyler yazar. ''Var olmak istemek ve sevmektir.'' Var olmanın, varlığımızın anlam kazanımını düşünmek, istemek ve hareket etmek ile mana bulduğunu belirten yazar bu üç dinamik üzerinde; bu dünya ve bu dünya sonrası yolculuk için adeta bir mihmandarlık yapıyor bu kitapta. Neredeyse üç cümleden ikisinin altını çizdiğim, ruha, gönle, imana ve aksiyona; teoriğe ve pratiğe dair enfes ifadeler içeren müthiş bir eser. İçeriğe gelince düşünceler ve duyuşlar olmak üzere iki bölümden oluşan kitap ilk bölümde insanın düşünce dünyasına ikinci bölümde ise daha çok insanın ruhuna seslenen yazılardan oluşuyor.

Benlik; aynı zamanda var olmanın bellenmesidir. Ama aşırı benlik duygusu insanı adeta yarı tanrı konumuna getirir ve en çok kaçınılması gereken haldir. Benliği ile var olan insan ilahi kudreti bilmeli ve onu özümseyerek kendinde hissedebilmelidir. Edebiyatımızın usta hal kalemlerinden olan ve günümüzde mezar yeri hala tartışılan Yunus Emre: '' Beni bende demen,  ben bende değilim, Bir ben vardır bende, benden içeri.'' diyerek aslında benliğin kime ait olması gerektiğini savunmuştur. Evet benliğinin farkında olan Yunus Emre' nin şiirleri günümüzde dahi iştahla okunmaktadır ama onun cesedi varlığı kaybolmuş ve hatta mezar yerinin nerede olduğu dahi tam olarak tespit edilememiştir.

Topçu;  kitabında bazı sorular ile bizleri baş başa bırakmıştır. İnsan nasıl var olur? Varlığın bilincine nasıl ulaşır? Varlığını var edebilmek uğruna nelerden geçer? Yine Yunus Emre ilahi varlığı, yani mutlak biri istemiş ve ona ulaşmayı varlığının asıl gayesi görmüştür. ''Cennet denen sanki ne ki? Birkaç melek birkaç huri. İsteyene ver onları. Bana seni gerek seni.'' diyerek var olmasının gayesi olan ilahi ilhamın kaynağı ile arasındaki bağı da anlatmıştır aynı zamanda.

İnsan olarak var olabilmemiz için insan olmanın özünü Allah'ın kuluna vermiş olduğu eşrefi mahluk sözünü idrak edip layığıyla hayatımıza aksettirdiğimiz ölçüde var olabiliriz. Düşünce ve hareket dahilinde var olabilmemizi sağlayacak tüm olanaklarıyla beraber doğar insan lakin; yaşadığı aile ve çevre nedeniyle bazen kişinin kendisi bu özden, olanaklardan uzaklaşır veyahut kalp gözü kapanır ve varlığı bir karanlığa dönüşür ve böylece gelişimini tamamlayamamış veya ölü doğmuş bir cenin gibi var olabilmesini tamamlayamamış ve haşa huzurdan eksik insan olmuş bir insan türü ortaya çıkar. Fiziki engeller bir şekilde tedavi edilebilir veya onunla yaşam devam ettirilebilir zor da olsa. Ama manevi özürler ve var olamama insanı insanlıktan uzaklaştıracağı için kötülük menbağı oluşturur ve insanı eşrefi mahluktan esfeli safiline sürükler...   

                                                                                     

 

Sayfayı Paylaş :