2008 senesinden bugüne süren vakıf çalışmalarımızda, 2013 yılından itibaren vakfımızın faaliyetlerine ev sahipliği yapan Şehit Ali Paşa Kütüphanesi’nin kendine özgü mimari dokusunu Ayşen Aldoğan’ın anlatımıyla siz de okuyun istedik.
VAKIF BİNAMIZIN MİMARİ İNCELİKLERİ:
ŞEHİT ALİ PAŞA KÜTÜPHANESİ
Şekil 1. Şehit Ali Paşa Kütüphanesi’nde (giriş̧, sol taraf) üst nişlerden biri.
İstanbul'un fethinden sonra dini yapıların yanı sıra sivil mimari içinde kütüphanelere de yer verilmiştir.
İstanbul’daki kütüphaneler incelendiğinde; cami ve diğer müesseselerdeki kitap dolapları, tekke, cami, dergâh gibi kuruluşlarda hususi surette inşa edilmiş veya ayrılmış kitap odaları veya başlı başına kütüphane binası olarak yapılanlardır denilebilir (1).
Başlı başına, kütüphane binası olarak inşa edilen tipin en eski örneğini 1661 tarihli Köprülü Kütüphanesi verir. Şehit Ali Paşa (1715), Aşir Efendi (1740), Atıf Efendi (1741), Koca Ragıp Paşa (1762), Murat Molla (1775), Selim Ağa (1781), Hüsrev Paşa (1839) ve Esat Efendi (1846) diğer örneklerdir.
Şekil 2. Yapı içindeki kitabe.
Şehit Ali Paşa Kütüphanesi, Şehzade Camii’nin Vefa’ya çıkan arka kapısının biraz ilerisinde sağda (şimdiki Vefa Lisesi avlusunda)dır. Yapının H. (1127). M. (1715) tarihinde Şehit Ali Paşa (2) tarafından yaptırıldığını belirten iki kitabeden birisi, yapının portali üstünde; diğeri ise kütüphanenin üst katındaki ikinci odanın kapısında yer alır.
I. Kitabenin Metni (3)
Bu kütüphaneyi yaptırdı rizaen lillah
Asr-ı Han Ahmed-i sâlisde o sadrül vüzera
Seng-i tarihini ihrak-ı şikest itdikde
İtdi Asım ana bir beyt-i mücevher inşâ
Talib ol gel bu binayı Ali Paşa yapmış
Yüce bir dâr-i kütübdür ki aliyül'âlâ 1127
II. Kitabenin Metni (4)
Sadr-ül
vüzera mihr-i şahenşeh-i dânâ-dil
Bu buk'a-i vâlâyı lillah idicek ihyâ
Tarihini geldi hatif böyle didi Rahmi
Dâr-ül-kütüb-i zibâ ihya-yı Ali Paşa 1127
Eminönü Tapu Sicil Muhafızlığı’ndaki kayıtlardan, yapının 950 ada ve 16 parselde yer aldığı; Beyazıt, Üçüncü Müdevvere Defteri'nde ise Şehit Ali Paşa tarafından kütüphane olarak yaptırıldığı ve vakfiyesinin de H. (1128) tarihli olduğu anlaşılıyor (5).
Kütüphane avlusunda giriş, mermer söveli, yuvarlak kemerli ve kemer aynasında ortada küçük bir rozet, köşelerde aynı büyüklükte bir rozetin daha yer aldığı bir portal ile sağlanır. Portalin üstündeki dikdörtgen mermer levhada ise yapının kitabesi yer alır.
Bodrum, zemin ve birinci kattan oluşan kütüphanede duvarlar genellikle araları aşı rengi derzli taş ve tuğla dizileriyle oluşur. Cephelerde küfeki taşından söveli pencerelerin dağılımı değişik olduğu gibi, bazılarının da tuğla dizilerinden oluşan kemerleri olduğu görülür. Yapıda, çatıya geçiş ise tuğladan kirpi saçak ile sağlanır.
Kütüphanenin kuzey cephesinde, zemin katla birinci kat arasında yer alan bir sıra konsol dizisi ile cephenin ayrıca bir hareketlilik kazandığı da görülür. Bu konsol dizisinin, yapıya bitişik duvarın üst tarafında da devam etmesi ise evvelce kütüphaneye bitişik başka bir yapının varlığını ortaya koyuyor kanımca.
Şekil 3. Şehit Ali Paşa Kütüphanesi'nde çini süsleme.
Güney cephesinde; bodrum kattaki yuvarlak kemerli tonozla örtülü üç
bölümden bir tanesinin Batı cepheye açılan bir dehliz durumunda olduğu ve
rutubeti önlemek, havalandırmayı sağlamak gibi bir fonksiyonu bulunduğu da
söylenebilir. Yine aynı cephedeki bir kuş köşkü de ayrıca ilgi çekicidir.
Doğu
cephesindeki duvar tekniği incelendiğinde; taş, tuğla dizileri arasında
sıcağa dayanıklı olan od taşından yapılmış bir bölüm ile yuvarlak kemerli
bir kapının yer alışı; cephedeki taş dokunun değişik olması ve bu kısmın diğer
kitleye nazaran daha basık olması, evvelce bu cepheye bitişik başka bir
yapının daha olabileceği fikrini kuvvetlendirmektedir.
Batı
cephesinde; yuvarlak kemerli ve kemerin kilit taşında bir rozetin yer aldığı
bir çeşme (zemini doldurulmuş durumda) bulunur. Merdivenin altındaki
dehlizde ise kıbleye yönelmiş bir mihrabın yer alması, açık bir namaz
kılma yerinin varlığını ortaya koymaktadır. Batı cephesinden, kütüphaneye
çıkışı sağlayan kesme taştan düz şebekeli merdivenden birisi, zemin kata
diğeri ise birinci kata ulaşır. Bu merdivenin tonoz örtüsü
yuvarlak kemerli üç mermer sütun tarafından taşınır.
Zemin
kattaki dikdörtgen plânlı, zemini altıgen tuğlalarla kaplı odaya giriş,
taştan, sivri kemerli döğme demir orijinal bir kapı ile sağlanır. Tekne
tonoz ile örtülü bu oda demir parmaklıklı üç pencere ile aydınlanır.
Kitap koymak için kullanıldığı anlaşılan ve sonradan yapılan kündekâri
tekniğindeki ahşap kapaklı dolaplar, güney ve doğu duvarlardadır. Güney
duvardaki dolapların üstlerinde kitap ve kandil koymaya yarıyan nişlerin
varlığı da ayrıca göze çarpmaktadır. Bu odanın depo olarak kullanıldığı
düşünülebilir. Tekne tonozun ortasındaki şemse motifinden başka oda
içinde başka bir süslemeye rastlanmaz.
Şekil 4. Çini süslemelerden bir detay.
Birinci kattaki yan yana iki odadan oluşan yapının birinci odasına giriş yuvarlak kemerli yine demirden (döğme) orijinal bir kapı ile sağlanır. Kare plânlı ayna tonozla örtülü bu mekân üç cephesindeki dikdörtgen ikişer pencere ile aydınlanır. Kitap veya kandil koymak için kullanılan bir duvar hücresinin yer aldığı bu mekânın önceleri Kütüphane memurlarına ait olduğu düşünülebilir. Buradan yuvarlak kemerli ve devrinden kalma demir (döğme) bir kapı ile dikdörtgen plânlı bir sahanlığa girilir.
Şekil 5. Kütüphanenin alt kat odası (içten
görünüş).
Şekil 6. Üst kattaki ikinci oda (içten görünüş).
Şekil 7. Üst kattaki ikinci odanın içten görünüşü.
Buradan da yine demirden (döğme) orijinal bir kapı ile asıl okuma salonu olarak kullanıldığı anlaşılan kare plânlı, zemini altıgen tuğlalarla kaplı ve kubbe ile örtülü odaya geçilir. Kubbeye geçiş pandantiflerle sağlanmıştır. Okuma salonu; Kuzey cephedeki orijinal demir kepenkli dört pencere ve demir parmaklı bir pencere, Güney cephesinde kündekâri tekniğinde ahşap ke penkli dört pencere olmak üzere dokuz pencere ile aydınlanır. Giriş kapısının okuma salonuna bakan yüzü mermer söveli, yuvarlak kemerli ve kemer aynası bitkisel bezeme ile dolguludur. Kemer aynasının da üstünde kitabe bulunur. Üstünde bir sıra mukarnaslı friz, aralarında ise on küçük rozet yer alır. Tepelik kısmı bir sıra palmet motifi ile tamamlanır. Girişin karşısında kubbeli kısma açılan ortada geniş, yanlarda daha dar ve birbirine demir kirişlerle bağlanan üç sivri kemeri taşı yan mermerden, sekizgen, mukarnas başlıklı, madeni sütun bileziklerinin üstünde bir sıra rozet dizisinin yer aldığı ikisi duvara gömülü dört sütunlu bir ek kısımla salonun dikdörtgen form aldığı göze çarpar. Bugün tekne tonozla örtülü bu bölümün önceleri on kollu yıldızların kesişmesinden meydana gelen kündekâri tekniğinde ahşap bir örtüsü vardı. İki parçadan oluşan bu tavan 1980 yazından beri Vakıflara bağlı Türk Sanat ve İnşaat Eserleri Müzesindedir. Giriş cephesinde bu okuma salonunu ısıtmak için kullanılan bir ocak ile kitapları koymak için kullanıldığı sanılan birisi iki kapaklı diğeri tek kapaklı ahşap iki dolaptan tek kapaklı olanın orijinal olduğu fark edilir. Ahşap malzeme kullanılarak sonradan yapılan diğer dört dolap girişin karşısında yer almaktadır. Ayrıca üç cephedeki taş rafların yine kitap koymak amacıyla, taş nişlerin ise kandil için kullanıldığı anlaşılıyor.
Lâle Devrinin sembol motifi lâlenin dekorasyonda etkin olduğu bu kültür müessesesinde ahşap, alçı, taş, çini gibi malzemelerin ahenkli bir biçimde kullanıldığı göze çarpar. Göz alıcı bir dekorasyona sahip olan okuma salonunun üç duvarının üst tarafında, kubbe ve pandantiflerle sütunlu kısmın tekne tonozunda restorasyonda yenilenmiş tamamen bitkisel alçı (malakâri) süslemeye rastlanır. İki yan duvardaki kartuşların içinde bir kökten çıkan Lâle, karanfil gibi bitki motifleri; giriş duvarında ise diğerlerinden farklı olarak üç selvi motofi arasında bütün zemini dolgulayan üzüm salkım ve yapraklarından oluşan bir tezyinat görülür. Ortadaki selvi motifi, dilimli kemerli bir niş içinde yer alışı ile diğerlerinden farklılık gösterir. Selvi motifi çini, kumaş, halı (özellikle Kula halılarında) kullanıldığı gibi mezartaşı ve çeşme gibi abidevi sanat eserlerinde yer alan bir motifdir. Selvi bir matem ve yeşilliğini daimi sürdürmesi nedeniyle ebedi hayatın bir sembolü olarak tanımlanır. Selvi ağacından çıkan üzüm salkımı ve yapraklarından oluşan bir diğer süslemeye sütunlu kısmın kemer aynasında ve girişin solundaki üst nişde de rastlanır.
Sütunlu kısmın taştan kemer aynasında tamamen natüralist karakterde orijinal rölyefli bir süsleme görülür. Kemer aynasının alt tarafında bordür, iri palmet ve rumilerden oluşmuştur. Ortadaki geniş kemerin üst tarafında bir hayat ağacı motifi ile bunun iki tarafında simetrik bir düzene göre yerleştirilmiş ve üstünden üzüm salkımlı dalların çıktığı birer selvi motifi yer alır.
Okuma salonunda, girişin iki tarafında ve iki yan duvarda üç bölüm halinde taştan kandil koymak için kullanıldığı sanılan devrinden kalma nişler bulunur. Üst ve alttaki nişler dilimli kemerli ortadaki ise dikdörtgen formdadır Dilimli kemerli nişlerin iki tarafında yer alan dikdörtgen birer levhadan üsttekilerin palmet ve lotüslerden oluşan bir örgü motifi ile dolgulu olduğu, alttakilerin ise boş bırakıldığı görülür.
Girişin sağ tarafındaki üst nişte karşılıklı olarak bir vazodan çıkan karanfil motifi yer alır. Niş kemerinin ortasında ise bir palmet motifi bulunur. Alt taraftaki nişte vazodan çıkan karşılıklı sümbül motifleri görülür. Niş kemeri yine ortada palmet şeklindedir.
Girişin sol tarafındaki üst nişte diğerlerinden farklı bir kompozisyon göze çarpar. Ortada palmetin yer aldığı niş kemerinin iki tarafında selvi ağacından çıkan üzüm salkımlı dallardan oluşan bir süsleme görülür. Alt taraftaki nişte ise karşılıklı olarak yine vazodan çıkan karanfil ve lâle motifleri göze çarpar.
Şekil 8. Kütüphanenin portali.
Şekil 9. Şehit Ali Paşa Kütüphanesi
(Kuzey ve Doğu cepheleri).
Şekil 10. Kütüphanenin Batı cephesi.
KAYNAKÇA
Aldoğan, Ayşen, “Şehit Ali Paşa Kütüphanesi”, Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği: Taha Toros Arşivi, Marmara Üniversitesi, http://hdl.handle.net/11424/138381 (20 Aralık 2021).
Erim, N. & Emiroğlu, E. (Fotoğrafçı). Şehit Ali Paşa Kütüphanesi [dijital görsel]. Alıntıdır http://hdl.handle.net/11424/138381 .