|
KİTAP
ÖNERİLERİ |
|
YAZAR |
KİTABIN ADI
|
YAYINEVİ |
SAYFA SAYISI |
TÜR |
KONU |
1 |
Mevlânâ |
Fîhi Mâ Fîh |
İz Yayıncılık
|
359 |
Tasavvuf |
“Onun içindeki odur” veya “ne varsa onda var” anlamına gelen bu eserde, Mevlâna'nın bazı sohbetleri sırasında sorulan sorulara verdiği cevaplara; tasavvuf, din, ahlak ve felsefe ile ilgili görüşlerini anlattığı; dünya, insan ve şiir anlayışından söz ettiği konuşmalarına yer verilmiştir.
|
2 |
İbn Haldun |
Mukaddime |
Dergâh Yayınları |
1217 |
İslam - Felsefe |
Sosyolojinin henüz bilim olmadığı dönemlerde, İbn-i Haldun bu eseri bize kazandırmıştır. Muklaka okuyun; özellikle asabiye ilkesini çok dikkatli okuyun: Toplumların ilkellikten uygarlığa doğru ilerlemesini sağlayan temel toplumsal bağı anlattığını göreceksiniz.
|
3 |
Niyazi Berkes |
Türk Düşününde Batı Sorunu |
Yapı Kredi Yayınları |
276 |
Düşünce - Siyaset |
Türkiye’de artçı etkileri günümüze kadar ulaşan siyasi ve düşünsel krizleri daha iyi yorumlamak için bir rehber niteliğinde.
|
4 |
Hilmi Ziya Ülken |
Türk Tefekkürü Tarihi |
Yapı Kredi Yayınları |
354 |
Felsefe |
Yayımlandığı yıllardan itibaren alanındaki bütün araştırmalara kaynaklık eden ve bir "klasik" hâline gelen bu yapıtın yeniden basımı bugüne kadar mümkün olmamıştır. Türk düşüncesinin temel taşlarından olan
Türk Tefekkürü Tarihi
, 70 yıl sonra hâlâ yeri doldurulamamış bir başucu kitabı.
|
5 |
Necati Öner |
İnsan Hürriyeti
|
Divan Kitap |
133 |
Felsefe - Düşünce |
Sık sık kullanılan hürriyet kelimesi ile farklı anlamlar kastedildiği için herkes tarafından kabul edilebilecek bir tanım yapmak mümkün görülmemektedir. Anlamlar, onu kullananın felsefi inancına, siyasi görüşüne göre değiştiği gibi, kelimenin kullanıldığı alanların farklılığına göre de değişir.
|
6 |
İdris Küçükömer |
Düzenin Yabancılaşması (Batılılaşma) |
Kapı Yayınları |
208 |
Siyaset |
Türkiye’nin Meseleleri üzerine kafa yoran herkesin okuması gereken bir kitap
|
7 |
Gazzâli |
el-Munkız Mine'd-Dalâl (Hakikat Arayışı) |
Ketebe Yayınevi |
96 |
Din - Felsefe |
Gençlik çağından beri hakikati nasıl araştırdığını, taklidî akidelerden kurtulup “yakîn” hasıl etmek için ne yolda çalıştığını açıkladığı ve ömrünün son dönmelerinde yazdığı risalesidir.
|
8 |
Edmond
Rostand |
Cyrano de Bergerac |
Remzi Kitabevi
|
280 |
Tiyatro |
Cyrano de Bergerac karakterinin en belirgin yönü, güçlü kişilerle mücadele cesareti, ahlaki kaygıları ve hitabet gücüdür. Öte yandan zeki, cesur ve çirkinliğinden ötürü acı çeken ana karakteriyle bu tiyatro eseri, çeşitli nedenlerle toplumun dışladığı kişilere ve ezilenlere yakılmış bir ağıttır.
|
9 |
Cemil Meriç |
Bu Ülke
|
İletişim Yayınları |
339 |
Kültür - Sosyoloji |
Meriç’in “aynı kaynaktan fışkırdılar” dediği eserler dizisinin önemli bir halkası. Bir çağın, bir ülkenin vicdanı olmak isteği Meriç’in bütün çabasına her zaman yön vermiştir: “Bu sayfalarda hayatımın bütünü, yani bütün sevgilerim, bütün kinlerim, bütün tecrübelerim var. Bana öyle geliyor ki, hayat denen mülakata bu kitabı yazmak için geldim; etimin eti, kemiğimin kemiği.”
Bu Ülke
, Meriç’in sürekli etrafında dolandığı Doğu-Batı sorunu yanında, sol-sağ kutuplaşmasına ve kalıplaşmasına ilişkin önemli tesbit ve aforizmalarını da içeriyor.
|
10 |
Dostoyevski |
Karamazov Kardeşler
|
İletişim Yayınları |
1002 |
Roman |
Sadece romana getirdiği yeni teknik imkânlar açısından değil, insanlararası gündelik ilişkilerin bütün bir sosyal yapıyı nasıl derinden ve geri dönülemez bir biçimde etkilediğini göstermesi bakımından da klasikler arasındaki yerini muhafaza ediyor.
|
11 |
Mevlânâ Şiblî Numânî |
Sîretü'n-Nebî
(Son Peygamber Hz. Muhammed)
|
İz Yayıncılık |
704 |
Siyer |
Ünlü İslam bilgini İmam Şiblî Numânî’nin kaleme aldığı ve öğrencisi Süleyman en-Nedvî’nin yayına hazırladığı Siretü’n-Nebî adlı eser, Hz. Peygamber’in (s.a.v) hayatını bütün yönleriyle ortaya koymaktadır.
|
12 |
Tolstoy |
Diriliş |
İletişim Yayınları |
553 |
Roman |
Tolstoy, yıllarca üzerinde düşündüğü ve pek çok kuramsal eser yazdığı insanlık sorunlarını bu kitapta edebî bir kurgu içinde ele aldı. Diriliş sadece Sibirya'ya giden bir mahkûm kafilesinin yolculuğunu değil, yaşamın anlamını kavramak adına kişinin kendini yeniden var etme sürecini anlatan bir başyapıttır.
|
13 |
Victor Hugo |
Sefiller |
İletişim Yayınları |
1606 (2 cilt) |
Roman |
Fransız Edebiyatı'nın en büyük romantik şair ve dramacılarından olan Victor Hugo, en önemli başyapıtı olan bu eserde, Paris halkının yaşamını, acılarını ve entrikalarını esrarengiz ve gizemli bir dille gözler önüne serer.
|
14 |
Rafet Elçi |
Ahrâr |
Litera Yayıncılık |
640 |
Roman |
Çarpıcı bir felsefe, büyüleyici bir aşk, hayran bırakan bir tarih ve şiddetli bir tasavvuf romanı.
|
15 |
İbn Sina - İbn Tufeyl |
Hay bin Yakzan |
Yapı Kredi Yayınları |
176 |
Doğu Klasiği |
9. yüzyılda Yunancadan Arapçaya çevrilen
Salaman ve Absal
öyküsü, başta İbn Sina’nın
Hay bin Yakzan
’ı olmak üzere, birçok İslam düşünürünün yapıtlarına kaynaklık etti. Genellikle alegorik öyküler ya da öykümsü anlatılar olan bu yapıtlardan sadece biri, roman boyutlarına ulaştı ve bütün benzerlerini gölgede bıraktı: 12. yüzyılda Endülüslü İşraki düşünür İbn Tufeyl’in yazdığı
Hay bin Yakzan
ya da
Esrarü’l-Hikmeti’l-Meşrikiye
. Bu ilk “felsefi roman” ve ilk “robinsonad”, Tanpınar’ın deyişiyle “Müslüman âleminin tek romanı”, 14. yüzyıldan başlayarak bellibaşlı Avrupa dillerine çevrildi; Defoe, Bacon, Spinoza ve More gibi pek çok düşünür ve sanatçı üzerinde etkili oldu.
|
16 |
Şehbenderzâde
Filibeli Ahmet Hilmi |
A'mâk-ı Hayâl
|
Ketebe Yayınevi |
288 |
Roman |
A’mâk-ı Hayâl
, son devir Türk edebiyatımızın klasikleşmiş eserleri arasında mümtaz bir yere sahiptir. Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi’nin eserin başında zikrettiği gibi; “Bu kitabı, hakikat endişesi taşıyan vicdanlar, sona dair konuları seven insanlar, zevkle okuyabilirler.”
|
17 |
Cemil
Meriç |
Bir Medeniyetin Eşiğinde |
İletişim Yayınları |
431 |
Tarih - Düşünce |
Cemil Meriç'in ilk telif eseri ve yazarın düşünce serüveninde bir dönüm noktası. Avrupa dışı kültürler ve Doğu, yazarın "tecessüslerin coğrafyasına" Hint'le, Hint Edebiyatı çalışmasıyla girdi. "Olemp'i ararken Himalaya çıkmıştı" karşısına. Kitap, alışılmış edebiyat tarihi ve incelemesi kalıbına uymaz. Meriç'in Doğu'yu ve "mazlum medeniyetler"i Türkiye'nin düşünce gündemine sokma çabasının ilk ifadesi, hatta manifestosudur: "Hint, bir kitabın ilk cümlesi. Onu sizler için yazdım."
|
18 |
Stefan
Zweig |
Vicdan Zorbalığa Karşı |
Can Yayınları |
248 |
Deneme |
Yazarın totaliter rejimlere yönelttiği eleştirel bir kitap. Katı ideolojilerin beraberinde getirdiği tehlikelerin göz önüne serildiği, insanca yaşamak için düşünce özgürlüğünün, hoşgörünün altının çizildiği bir eser.
|
19 |
Arthur
Schopenhauer |
Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine |
Say Yayınları |
144 |
Felsefe - Düşünce |
“Sürekli yiyerek bir kimse midesini bozar ve böylelikle bütün bedenine zarar verirse zihin de düşünce malzemesiyle lüzumundan fazla beslenerek boğulabilir. Çünkü bir kimse ne kadar fazla okursa okuduklarından kalan izler de kaçınılmaz olarak o kadar az olacaktır; zihin, üzerine tekrar tekrar yazı yazılan bir tablete benzer. Derin derin düşünmeye zaman yoktur ve okunan şeyler ancak derin düşünmeyle hazmedilebilir.”
|
20 |
Albert Einstein |
Benim Gözümden Dünya |
Alfa Yayınları |
115 |
Felsefe - Düşünce |
Benim Gözümden Dünya
'da, Albert Einstein'ın hayata, yaşadığı dünyaya ve bilimsel çalışmalarına dair görüşlerini bulacaksınız. Büyüleyici, esprili ve zekice gözlemler, büyük bir kalbi ve az rastlanır bir aklı açığa vuran samimi itiraflar.
|
21 |
Aliya İzzetbegoviç |
Doğu - Batı Arasında İslam |
Ketebe Yayınevi |
400 |
Düşünce |
Felsefe, sanat ve sosyoloji gibi disiplinlerin kültürel öğelerle etkileşimlerini temel alan bir düşünce sistematiği inşa eden İzetbegoviç, İslam’ın kuşatıcı ve dönüştürücü özüne doğru bir yol izliyor. Doğu’da ve Batı’da, İslam’ın bütün güzelliklerini tıpkı güneşin hareketlerini takip eder gibi modern dünyanın karanlık yanlarına ulaştırmak isteyen bu eser aynı zamanda örnek bir yaşamın da ürünü.
|
22 |
Sabri F. Ülgener |
Zihniyet, Aydınlar ve İzmler |
Der Yayınevi |
250 |
Düşünce - İktisat |
Ülgener,
Zihniyet, Aydınlar ve İzmler
aracılığıyla ülke aydınlarını âdeta bir entelektüel iç hesaplaşmaya davet eder. Bu çağrıların yankı bulması ise ancak Ülgener’in yakındığı zihnî kalıpların ve önyargıların yıkılmasıyla mümkün olacaktır.
|
23 |
Tolstoy |
Bilgelik Takvimi
(Tolstoy’un Günlüğü)
|
Kaknüs Yayınları |
400 |
Günlük |
Yılın her günü için önemli bir konu ve o konu hakkında kutsal kitapların, peygamberlerin ve en önemli düşünürlerin sözleri… Tolstoy'un kendi seçtiği sözler ve kendi yorumları… Kolay okunan ve insana tek başına yetebilecek kadar bilgi ve düşünce barındıran bir kitap.
|
24 |
Arthur Schopenhauer |
Merhamet |
Dergâh Yayınları |
155 |
Felsefe - Düşünce |
İnsandaki merhamet duygusu temelinde şiddetli bir zekânın keskin tespitleri ve netice olarak kızdığımız, nefret ettiğimiz insanlara bile neden merhamet duymamız gerektiği konusunda en doğru şeyi söylüyor: Ne kadar ukala ve kibirli olduğuna bakma, ne kadar acı çekiyor diye düşün; çünkü hepimiz aynı acıların kardeşiyiz.
|
25 |
Stefan Zweig |
İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar |
Can Yayınları |
256 |
Deneme |
İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar
, tarihteki belirleyici anlar üstüne kısa denemelerden oluşuyor. Stefan Zweig, çevrelerindeki geçici koşulların dayattığı sınırları aşabilen Fatih Sultan Mehmet, Händel, Dostoyevski, Tolstoy, Lenin gibi “yaratıcı bireyler”in o benzersiz anlarını anlatıyor.
|
26 |
Platon |
Sokrates'in Savnuması
|
İş Bankası Yayınları |
200 |
Felsefe - Düşünce |
"Savunma" bize, bir yandan İ.Ö. 4. yüzyılın Atina’sının hukuk sisteminin ve devlet düzeninin işleyiş ve zaaflarını tanıtırken bir yandan da "Yunan aydınlanmasına" direnen muhafazakâr Atina egemenlerinin, mitolojik-dinsel kadim yapıyı arkalarına alıp ünlü bir sima üzerinden gözdağı verme çabalarını göz önüne serer.
|
27 |
Rafet Elçi |
Şair |
Litera Yayıncılık |
542 |
Roman |
Şaire ve şiire tapan insanların yaşadığı uçsuz bucaksız bir çöl... Acımasız toprakların şekillendirdiği yakıcı bir güzellik ve onu elde etmek için birbirine kelamın kılıcını çekmiş iki efsane şair. İnsanların sözlerine Allah'ın sözlerinin karışmasıyla neticelenen dramatik bir yarışma... Arka planında Doğu Roma, Sasani ve Batı Türk imparatorlukları arasındaki dünya harbinin yaşandığı bu dram, kadim Arap dininin ve Arap töresinin son günlerine ağıtlar yakan bir putperestin diliyle anlatılıyor. Bir söz için yaşayıp bir söz için ölen insanların dünyasına düşen yakıcı sözler... Başdöndürücü şiirler eşliğinde yaşanan unutulmaz bir doğu masalı. Persler, Doğu Romalılar, Türkler, Ermeniler, Gürcüler, Agvanlar, Avarlar, Çinliler ve Araplar, kısacası kadim dünyanın kadim halkları bu masala şahitlik ederken kendileri adına kendileri konuşuyorlar. Bu romanın bir cevap olması için DOĞUNUN CEVABI.
|
28 |
Homi K. Bhabha |
Kültürel Konumlanış
|
İnsan Yayınları |
472 |
Felsefe - Düşünce |
Bhabha; sömürgeci taklit, melezlik ve toplumsal eşiktelik gibi kavramları yeniden tasavvur eder ve bununla, kültürel üretimin en kararsız ve en sınırları zorlayıcı olduğu zaman en verimli olduğunu öne sürmeyi amaçlar. Fikrî rahatlığı, bizatihi teorinin pratik toplumsal değişime katkı yapabileceği inancıyla birleştiren bir ses tonuyla Bhabha, bu çağın önde gelen sömürge sonrası teorisyenlerinden biri olmuştur.
|
29 |
Dostoyevski |
Yeraltından Notlar
|
İletişim Yayınları |
212 |
Roman |
Gerçek dünyadan kendini soyutlamış bir kişinin iç çatışmalarını ve hezeyanlarını konu alır. Bu roman Dostoyevski’nin daha sonra yazacağı büyük romanların ipuçlarını taşımaktadır.
|
30 |
M. Nercati
Sepetçioğlu |
Can Ocağında Pişen Aş |
İrfan Yayınevi |
238 |
Roman |
Hoca Ahmet Yesevi, sadece düşüncele ve sözleriyle, hareketleri ve tertemiz ömrüyle adını sonsuza emanet eden ölümsüzlerden değildir; özünü İslam'ın nurundan alan bir ruhu, ham toprakların vatanlaşmasında maya olarak kullanabilmenin yolunu göstermiştir.
|
31 |
Orhan Pamuk |
Cevdet Bey ve Oğulları |
Yapı Kredi Yayınları |
644 |
Roman |
Orhan Pamuk’a ilk ününü getiren bu büyük roman İstanbullu bir ailenin yetmiş yıllık serüvenini hikâye ediyor.
|
32 |
İbn Hazm |
Güvercin Gerdanlığı
|
İnsan Yayınları |
264 |
Doğu Klasiği |
Sevgiye ve sevenlere dair...
|
33 |
Dostoyevski |
Suç ve Ceza |
İletişim Yayınları |
660 |
Roman |
Hırsızlık ve cinayet gibi suçlar, “yüce amaç”larla işlenmesi durumunda cezasız kalabilir ve vicdanın yükünden kurtulunabilir mi? Dostoyevski’nin en çok okunan romanı olan Suç ve Ceza, yayımlandığı günden bu yana insan ideallerini ahlaki ve felsefi sorularla sınamaya devam ediyor.
|
34 |
Ahmet Kabaklı |
Türkiye'yi Yoğuranlar
|
Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları |
224 |
Kültür |
Türkiye'nin geçmişinden kopmadan geleceği kucaklamasını onlar sağladılar… Onlar, bir milletin ancak dili, dini ve edebiyatıyla ayakta kalabileceğini hem söylediler hem de söylediklerini eserleriyle gerçekleştirdiler. Dilimizi kısırlaşmak, edebiyatımızı körelmek ve manevi değerlerimizi pörsümekten onlar ve onlar gibi olanlar korudular.
|
35 |
Jean Baudrillart |
Simülakrlar ve Simülasyon |
Doğu Batı Yayınları |
230 |
Felsefe - Düşünce |
XX. yüzyılın en önemli kuramlarından biri Jean Baudrillart’ın "Simülasyon" kuramıdır. Simülakrlar ve Simülasyon Teorisi kitabında iletişim, sinema, medya, reklam, bilim kurgu alanlarında "gerçek" ve "hakikat" düzeneklerinin birbirleriyle nasıl yer değiştirdiği çarpıcı bir dille anlatılmaktadır.
|
36 |
Tolstoy |
Sanat Nedir
|
İş Bankası Yayınları |
377 |
Sanat |
Sanat, bir fedakârlık abidesidir. Eğer siz fedakârlığa talip değilseniz, milyonlarca insanın ömrünü verdiği bu müesseseye katılmaya hakkınız yok demektir.
|
37 |
Friedrich Nietzsche |
Ecce Homo
(Kişi Nasıl Kendisi Olur)
|
İş Bankası Yayınları |
128 |
Felsefe - Düşünce |
Ecce Homo
, diğer otobiyografilere benzemeyen bir otobiyografidir. Provake edici bir biçemi kasıtlı olarak benimseyen Nietzsche.kendi felsefi duruşunu, hayatı, bitmek bilmeyen bir kendi kendini aşma güncesi olan bir dâhi kahraman yaratarak mücadeleciliğin son sınırlarına kadar zorluyor. Yazarın 1888 yılında, akli dengesini kaybetmesinden birkaç hafta önce tamamlanıp, "Kişi Nasıl Kendisi Olur?" alt başlığını taşıyan bu yapıt, Nietzsche'nin daha önceki çalışmalarının bir muhasebesini yapıp, felsefeciyi ölümünden sonra tanıyan okurlarına kendisini, nihayet, kendi terimleriyle doğru olarak anlama olanağı veriyor.
|
38 |
Sigmund Freud |
Psikanaliz Üzerine
|
Say Yayınları |
224 |
Psikoloji |
Psikanaliz Üzerine
, Freudçu analiz konusunda bilinmesi gereken temel ve özlü bilgiler içermesi bakımından vazgeçilmez değerde bir anahtar kitap olma özelliği taşımaktadır.
|
39 |
Tolstoy |
İtiraflarım |
Kaknüs Yayınları |
96 |
Felsefe - Düşünce |
Yazarın kendi ruhi bunalımlarından maneviyata sarılarak nasıl çıktığını anlatan, kolay okunan son derece sürükleyici ve tesirli bir kitap.
|
40 |
Conford |
Sokrates Öncesi ve Sonrası |
İş Bankası Yayınları |
100 |
Felsefe - Düşünce |
Cornford'un konferanslarından meydana gelmiş, İlk Doğa Filozofları Sokrates, Platon ve Aristoteles'i anlamak için son derece kolay anlaşılır ve açıklayıcı bir başlangıç kitabı.
|
41 |
Namık Kemal |
Renan Müdafaanamesi
|
Akçağ Yayınları |
168 |
Tarih - İnceleme |
Ernest Renan’ın İslamiyet’in bilime, kültüre, eğitime, felsefeye, ilerleme ve gelişmeye engel olduğu yönünde verdiği bir konferansa cevap niteliğinde yazılmış.
|
42 |
Masterson |
Gerçek Kendilik
|
Litera Yayıncılık |
254 |
Psikoloji |
Kişilik bozuklukları alanında bir otorite sayılan Masterson’ın, sağlıklı bir bireyin "gerçek kendiliğinin" hikayesi…
|
43 |
Halil İnalcık |
Rönesans Avrupası (Türkiye’nin Batı Medeniyetiyle Özdeşleşme Süreci) |
İş Bankası Yayınları |
400 |
İnceleme - Araştırma |
Avrupa'da Rönesans'ın ve Aydınlanma’nın nasıl doğup geliştiğine dair son derece başarılı ve yeterli bir çalışma.
|
44 |
İlber Ortaylı |
Osmanlıyı Yeniden Keşfetmek |
Kronik Kitap |
208 |
Tarih |
Osmanlı’yı dünya tarihinde bu kadar önemli bir imparatorluk hâline getiren neydi? İstanbul Osmanlılar ve Avrupalılar için ne ifade ediyordu? Aile, Osmanlı toplumu için neden bu kadar önemli bir kurumdu? Geleceğin idarî ve askerî elitlerinin yanı sıra pek çok sanatçının yetiştiği Enderun saray okulu nasıl bir yerdi? Osmanlı saraylarını özel kılan neydi? Topkapı Sarayı hem mütevazı hem de ihtişamlı olmayı nasıl başardı? Osmanlı sultanları ve paşaları günlük yaşamda ne yaparlardı? Mimar Sinan’ı böyle bir deha, eserleri bugün bile insanlara ilham vermeye devam eden ulaşılmaz sanatçı yapan şey neydi? Fatih Sultan Mehmed’i diğer Osmanlı imparatorlarından ayıran özellikler nelerdi? Büyük Fatih, İstanbul’un fethi sırasında nasıl bir strateji uyguladı? Tarihle ilgilenen insanlar Osmanlı seyahatnamelerinden ne tür bilgiler edinebiliyordu? Sultanahmet hangi anlamda dünyanın merkezidir?Geçmişten geleceğe tarihî gelişmelere ışık tutarken, tarihin bıraktığı izleri irdeleyen İlber Ortaylı bu sefer okuru Osmanlı’yı; padişahları, sarayları, yönetim şeklini, semtleri ve abidevî eserleri, İstanbul’u… kısacası kendine özgü kimliğiyle Devlet-i Aliyye’yi yeniden keşfetmeye davet ediyor… Almanca, Fransızca, Arapça, Yunancanın da içinde bulunduğu 10’dan fazla dile çevrilen Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmek tarihle tanışmak isteyip de nereden başlayacağına karar veremeyenler için ideal bir giriş kitabı!
|
45 |
Cemil Meriç |
Kültürden İrfana
|
İletişim Yayınları |
493 |
Düşünce - Sosyoloji |
“Kültür, Batı’nın düşünce sefaletini belgeleyen kelimelerden biri: kaypak, karanlık, samimiyetsiz. Tarımdan idmana, balıkçılıktan medeniyete kadar akla gelen ve gelmeyen düzinelerce mânâ. Kelime değil, bukalemun. İrfan, düşüncenin bütün kutuplarını kucaklayan bir kelime. İrfan kendini tanımakla başlar. Kendini tanımak, önyargıların köleliğinden kurtulmaktır, önyargıların ve yalanların. Kültür, irfana göre, katı, fakir ve tek buutlu. İrfan, insanı insan yapan vasıfların bütünü. Batı, kültürün vatanıdır. Doğu, irfanın.”
|
46 |
Kemal Tahir |
Devlet Ana
|
Ketebe Yayınevi |
656 |
Roman |
“Köy-şehir-halk, maksat Türk insanının cevherini bulmaktır.” diyen Tahir’in, bir imparatorluğun kuruluş dinamiklerini keşfe çıkarken insanımızın bu coğrafyada tutunmasını sağlayan tabiatını da gerek tarihî kişilikler gerek kurmaca karakterlerle yansıtması, edebiyatımızın en özel romanlarından birini ortaya çıkarır.
|
47 |
Jostein Gaarder |
Sofie'nin Dünyası
|
Pan Yayıncılık |
591 |
Roman - Felsefe |
15. yaş gününü kutlamaya hazırlanan Sofi, bir gün posta kutusunda "Kimsin?" yazılı bir not bulur. Bu sorudan hareketle, bütün bir felsefe tarihinde sorulmuş soruları ve cevapları, sürükleyici bir roman kurgusu içinde anlatan Jostein Gaarder, Umberto Eco'nun,
Gülün Adı
'nda Orta Çağ teolojisini romanlaştırma gücünü bu kitabında felsefede gösteriyor.
|
48 |
Turganyev |
Babalar ve Oğullar |
İletişim Yayınları |
325 |
Roman |
Eski nesille nihilist gençlik arasındaki kuşak çatışmasını anlatan
Babalar ve Oğullar
, Rusya’nın çalkantılı bir dönemine Bazarov karakteriyle mercek tutuyor.
|
49 |
Ernest Hemingway |
Çanlar Kimin için Çalıyor |
Bilgi Yayınevi |
496 |
Roman |
En güç koşullarda, ölümle yüz yüzeyken bile sevgi, umut, korku bütün canlılığıyla yaşanır romanda. Ortak amaç doğrultusunda, bir toplumsal kavga için ayrı ulustan bilinçli insanların öyküsüdür
Çanlar Kimin İçin Çalıyor
.
|
50 |
Sigmund Freud |
Uygarlığın Huzursuzluğu
|
Metis Yayınları |
102 |
Psikoloji - İnceleme |
Freud’un, ölümüne yakın kaleme aldığı bu eser, onun psikanalizle elde ettiği bilgilerin uygarlık temelli açıklamalarını barındırıyor. Uygarlıkla insan arasında bir gerilim olduğundan bahseden Freud, eserinde, bir vakıa olan dine psikanalist bir bakış sunmaktadır. Kitap genel itibariyle anlaşılır ve üzerine düşünülmesi gereken bir eserdir. Uygarlık ve insanın arzularının birbirine karşıtlık içinde olduğunu düşünen Freud, uygarlıktan da vazgeçemez ve bu duruma “uygarlığın huzursuzluğu” adını verir.
|
51 |
Gulbenkian Komisyonu |
Sosyal Bilimleri Açın (Sosyal Bilimlerin Yeniden Yapılanması Üzerine Rapor) |
Metis Yayınları |
100 |
Siyaset- Bilim - Sosyoloji |
Sosyal bilimlerin yeniden yapılanması için 1993 yılında Immanuel Wallerstein başkanlığında toplanan Gulbenkian Komisyonu, sosyal bilimlerin çokça parçalanmış bu hâlinin aşılması gerektiğini düşünmektedir. Modern sosyal bilimlerin yapısı ve geleceğine yönelik tespit-önerileriyle literatürde önemli bir yeri olan bu eser, gerek sosyal bilim öğrencilerinin gerekse üniversitede öğrenim gören her öğrencinin kitaplığında yer almalıdır.
|
52 |
Zygmunt Bauman |
Sosyolojik Düşünmek
|
Ayrıntı Yayınları |
264 |
Sosyoloji - Bilim |
Eser, sosyoloji öğrencilerinin yakından tanıdığı bir eser. Bunun sebebi yazarın sosyolojik birikimini gayet açık ve en basit hâliyle aktarabilmiş olmasıdır. Sosyolojinin temel meselelerine, sosyolojik imgelem (imagination) dediğimiz bütüncül bakışı yansıtabilmiş bir yazar Bauman. Yazarın özellikle üzerinde durduğu mesele, “Biz ve Onlar” başlığı altında ele aldığı ötekileştirme ve grup dinamikleridir. Bauman’ın eserlerinin birçoğunda “biz ve onlar”ın izini görürüz. Eser, akademik kaygılarla yazılmış bir eser değildir; gündelik sosyal gerçeklikten beslenir. Bu durum her kesimden okuyucunun eseri sıkılmadan okumasına imkân sağlamaktadır.
|
53 |
Edward Said |
Şarkiyatçılık |
Metis Yayınları |
416 |
Felsefe - Düşünce |
Edward Said bu kitabında Batılıların Doğu'yu nasıl çarpıtarak ele aldıklarını ve bunu hangi yöntemlerle gerçekleştirdiklerini ve böyle bir davranışa hangi gaye ile baş vurduklarını gözler önüne sermeye çalışırken büyük bir duyarlılıkla şu cümleleri tekrarlamaktadır: "İnsan gerçeğine böylesine uzak ve böylesine gözleri kapalı bir ilmin varlığını farketmeseydim bu kitabı yazmazdım.”
|
54 |
Erich Fromm |
Marks'ın İnsan Anlayışı |
Say Yayınları |
133 |
Felsefe - Düşünce |
Gayet öz ve Marksist düşüncenin temel dinamiklerini açıkça anlaşılır bir şekilde ortaya koyabilmiş Fromm. Erich Fromm, kalemiyle okuyucuyu düşünen bir yazar.
|
55 |
Platon |
Timaios, Philebos ve Devlet Adamı |
Say Yayınları |
sırasıyla 116, 120, 120
|
Felsefe - Düşünce |
Platon’un olgunluk dönemi diyaloglarından olan
Timaios
diyalogu, etik ve politika ile metafiziği, beşerî olan ile kozmik olanı eşsiz bir biçimde bir araya getirirken aynı düzenin evrende olduğu kadar insanda ve toplumda da olduğunu ortaya koyar.
Timaios
, bu evren-insan-toplum üçlemesinin evren ayağının anlatıldığı eserdir.
Timaios
’la beraber,
Philebos
ve
Devlet Adamı
da sırasıyla toplum ve de insandaki düzenin, kamil hâlin anlatıldığı eserlerdir.
|
56 |
Cemil Kutlutürk |
Hint Kutsal Metinleri: Upanişadlar |
Dergâh Yayınları |
180 |
Dinî Metinler - Felsefe
|
Yeryüzünde bir milyar civarı, Hinduizm dinine inanan insan yaşamaktadır. Doğu mistisizmi ve bilgeliğini görmek açısından Hinduizmin kutsal metinlerine bakmakta fayda var. Eser
Upanişadlar
üzerinden Hinduizmin temel inanç esaslarını anlamaya yönelik bir telif eser.
|
57 |
Teoman
Duralı
(Giriş ve Tercüme)
|
Gılgamış Destanı
|
Dergâh Yayınları |
86 |
Edebiyat - Destan |
İlkçağ Akdeniz medeniyetlerini derinden, eskiçağ Ege medeniyetini de dolaylı olarak etkilemiş olan
Gılgamış Destanı
, Sümer şehir devletlerinden Uruk hükümdarı Gılgamış’ın, halkı için devlere ve ölümlülüğe verdiği mücadelenin hikâyesidir. Tercüme ve şerhi yapan ismin Felsefe profesörü olan Teoman Duralı olması, eseri, sıradan bir destan okumasından öteye taşımakta.
|
58 |
Spinoza |
Aklın Islahı Üzerine Bir İnceleme |
Alfa Yayınları |
156 |
Felsefe - Düşünce |
Bu eserinde Spinoza’nın asıl gayesi, insanın tabii kuvvetini bütün özellikleriyle tanımak ve eksiksiz bir yöntem keşfederek onu doğruya götürecek bir mantık haritası çizmektir.
|
59 |
Jean Jacques Rousseau |
Toplum Sözleşmesi
|
Litera Yayıncılık |
176 |
Siyaset Felsefesi |
"İnsan özgür doğar; fakat her yerde zincirlere vurulmuştur.” Bu unutulmaz ifade ile başladığı eserinde Rousseau, insanı köleleştiren o zincirlerden birinin daha kopmasını sağlıyor.
|
60 |
Seyyid Hüseyin Nasr |
Üç Müslüman Bilge |
İnsan Yayınları |
176 |
Felsefe - Düşünce |
Nasr, İslam felsefe tarihinin üç büyük akımından Meşşâîlik, İşrâkîlik ve Tasavvufu bu akımları en iyi temsil eden birer bilgeden hareket ederek anlatıyor: İbn Sînâ (Meşşâîlik), Sühreverdî (İşrâkîlik), İbn Arabî (Tasavvuf).
|
61 |
Halil Cibran |
Ermiş |
Kaknüs Yayınları |
122 |
Felsefe - Düşünce |
“Ve ben derim ki hayat, sahiden karanlıktır; insiyak olduğu zaman başka. Ve her insiyak kördür; bilgi olduğu zaman başka. Ve her bilgi beyhudedir; çalışma olduğu zaman başka. Ve her çalışma nafiledir; aşk olduğu zaman başka. Ve her ne zaman aşkla çalışırsanız kendinizi kendinize raptedersiniz ve ötekine ve Allah'a.”
|
62 |
Ahmet Yüksel Özemre |
Geçmiş Zaman Olur ki |
Kubbealtı Neşriyat |
256 |
Anı - Kültür |
Türkiye'nin ilk atom mühendisi Ahmed Yüksel Özemre, bu eserinde, çocukluğunun ve gençliğinin Üsküdar'ını ve hayatına yön veren olayları çok canlı bir üslupla anlatıyor.
|
63 |
Voltaire |
Candide (İyimserlik)
|
Alfa Yayınları |
170 |
Roman |
Bu anlatısında Voltaire, genç ve her şeyden habersiz Candide’yi, Alman düşünürü Leibniz’in felsefesini temsil eden Pangloss ve sağduyunun temsilcisi olan filozof Martin’le birlikte bütün dünyayı dolaştırır. Alman filozofu Leibniz’in, “Yaşadığımız dünya dünyaların en iyisidir.” mantığına karşı çıkarak yazılan 1759 tarihli
Candide
, Voltaire’in en önemli yapıtlarından biridir.
|
64 |
Shakespeare |
Hamlet |
İş Bankası Yayınları |
188 |
Tiyatro |
Oyunları ve şiirlerinde insanlık durumlarını dile getiriş gücüyle yaklaşık 400 yıldır bütün dünya okur ve seyircilerini etkilemeyi sürdüren efsanevi yazar, Hamlet’de aşk, akrabalık ve iktidar ilişkileri ile intikam arzusunu birbirini izleyen cinayetlerin örgüsünde ele alır
|
65 |
Sezai Karakoç |
Yitik Cennet
|
Diriliş Yayınları |
144 |
Düşünce |
Hz. Âdem ile başlayıp son peygamberle biten bir diriliş hikâyesi…
|
66 |
Mihail Nuayme |
Kendini Arayan Adam |
Kaknüs Yayınları |
256 |
Roman |
“Sevgi hayatın özü, nefret ise ölümün irinidir. Bilin ki sevginin özü, damarlarda hür olarak akmadıkça yaşayamaz. Bu açıdan kana çok benzer. Ne zaman kanın aktığı damarlardan birini bastırırsanız, o damarı kaçınılmaz bir tehlike ve öldürücü bir hastalıkla karşı karşıya bırakırsınız. Nefret de hem nefret eden hem de edilen için ölümcül bir zehir hâline dönüşmüş, bastırılmış bir sevgiden başka bir şey değildir.”
|
67 |
Rafet Elçi |
Platon'un Aşkı
|
Litera Yayıncılık |
248 |
Roman |
Hocasının öldürülmesinin ardından Atina’yı terk eden Platon, İtalya’nın güneyindeki sahil şehri Taras’a gelir. Burada felsefesinin temellerini atmak niyetindedir. Fakat misafir olduğu evde Harmonia ile karşılaşır; Taras’ın Filozof Kraliçesi Harmonia ile… İkisi de bu karşılaşmanın neticelerinin farkındadır. Yüzyıllarca konuşulacak bir aşk doğar. Fakat aralarında bir engel vardır; Platon’un idealleri. İşte bu yüzden Platonik bir aşktır bu. Ölümsüz aşka inananlara, idealleri için yaşayanlara…
|
68 |
Stefan Zweig |
Satranç |
İnsan Yayınları |
106 |
Hikâye |
Satranç
, bir anlamda Avrupa düşüne, hümanizmaya yakılmış ağıttır. Ağıdı yakan da yenilginin bayrağı gibi duran bir çekip gitmeyle dünyadan ayrılmıştır.
|
69 |
Harper Lee |
Bülbülü Öldürmek
|
Epsilon Yayınevi |
360 |
Roman |
1960 yılında yayımlandığından bu yana bütün edebiyat severlerin gönlünde özel bir yer edinen, Pulitzer ödüllü
Bülbülü Öldürmek
, Amerika’nın güneyinde yaşanan ırkçılığı ve eşitsizliği bir çocuk kahramanın, Scout Finch’in gözünden anlatıyor.
|
70 |
Seneca |
Tanrısal Öngörü
|
Alfa Yayınları |
100 |
Felsefe - Düşünce |
MS 65 yılında İmparator Nero’nun emriyle intihar ederek yaşama veda eden Romalı düşünür Seneca’nın
Tanrısal Öngörü
talih, kader ve tanrısal öngörü gibi Stoa felsefesine ilişkin belli başlı kavramların irdelendiği en önemli metinlerden biridir. Hitabet sanatının incelikleriyle örülü üslubuyla klasik bir edebiyat metni olmasının yanı sıra içeriğinin Stoacı ahlak ilkeleriyle döşeli oluşu, tanrı ve insan ilişkilerinin ayrıntılı olarak sorgulanması, iyi ve kötü değerlerinin açık ve seçik ifadelerle aydınlatılması, yaşam ve ölüm kavramlarına yaklaşımı açısından değerlendirildiğinde, Roma’dan günümüze kalan örnek bir ahlak felsefesi metni özelliği kazanır.
|
71 |
Rene Guenon |
Doğu ve Batı |
İnsan Yayınları |
184 |
Felsefe - Düşünce |
Batı dünyasının, medeniyet ve ilerleme konusunda düştüğü hataları, kısaca dünya ölçüsünde hükümranlık sağlamış kafa yapısının temel eleştirisi.
|
72 |
Daryush Shayegan |
Yaralı Bilinç
|
Metis Yayınları |
192 |
Felsefe - Düşünce |
Tarihte geride kalmış ve değişimler şenliğine katılmamış uygarlıklardaki zihin çarpıklıkları üzerine bir denemedir.
|
73 |
Montaıgne |
Denemeler |
İş Bankası Yayınları |
272 |
Deneme |
Mükemmel bir sağduyunun ve şiddetli bir zekânın, insanlığın zihnini meşgul eden meselelere nasıl yaklaştığını gösteren çok önemli bir metin.
|
74 |
Seyyid Hüseyin Nasr |
İslam ve Modern İnsanın Çıkmazı |
İnsan Yayınları |
272 |
Felsefe - Düşünce |
Hem Doğuda hem Batıda yaşayan modern insanın karşı karşıya bulunduğu ana sorunları gündeme getirme ve açmazları çözme konusunda İslami geleneğin öğretilerini sunma amacıyla yazılmış.
|
75 |
Sabri F. Ülgener |
Tarihte Darlık Buhranları |
Der Yayınevi |
114 |
Düşünce - İktisat |
“İlkel dönemlerde insanlar, yaşanan buhranların nedenlerini sadece manevi güçlere bağlarken kapitalizm ile birlikte buhranların nedenlerini, insanlarda oluşan iktisadi zihniyete bağlamışlardır.”
|
76 |
Cicero |
Dostluk Üzerine
|
İş Bankası Yayınları |
120 |
Deneme |
Cicero, Platon’tan esinlenerek diyalog biçiminde yazdığı
Dostluk Üzerine
’de, Quintus Mucius Scaevola, Gaius Fannius ve bu ikisinin kayınpederi Gaius Laelius’u konuşturur. Başkonuşmacı Gaius Laelius, Scipio ile dostluğundan söz eder ve dostluğun mahiyeti, nasıl insanlara bahşedildiği, faydaları, sınırları hakkında bilgece yanıtlar ve öğütler verir.
|
77 |
Jack London |
Martin Eden
|
İletişim Yayınları |
435 |
Roman |
Jack London yarı-otobiyografik romanı Martin Eden’de, yazar olabilmek için hayatını ortaya koyan genç bir gemi işçisinin hikâyesini anlatıyor.
|
78 |
John Stuart Mill |
Özgürllük Üzerine
|
Litera Yayıncılık |
198 |
Felsefe - Düşünce - Siyaset |
John Stuart Mill bu eserinde bir vatandaş olarak insanın özgürlükleri üzerinde durmuş ve bu özgürlüklerin genişletilmesi konusunda bugün vatandaşlar olarak bizlerin de istifade ettiği hakların kazanılmasına katkı sağlamıştır. Bu özelliği, onu, siyaset felsefesinin büyük düşünürleri arasına sokmuştur.
|
79 |
Epiktetos |
Düşünceler ve Sohbetler |
Kaknüs Yayınları |
176 |
Felsefe - Düşünce |
Roma askerlerinin ceplerinde taşıdıkları bilgelik kitabı. Baştan sona bir hazine. İnsanlık tarihinin en kıymeti eserlerinden birisi.
|
80 |
Amin Maalouf |
Ölümcül Kimlikler
|
Yapı Kredi Yayınları |
136 |
Deneme |
Kimlik, insanın, zamanın içindeki incelişinde onu dünyaya bağlayan bir ayna. Amin Maalouf,
Ölümcül Kimlikler
'de çok yönlü ve saydam bir sorgulamanın eşliğinde, aynadaki görüntünün tutulabileceğine işaret ediyor.
Ölümcül Kimlikler
, dünyanın yeni zamanlarında insanlığın küllerinden kuracağı düzenin temeline konan bilge bir taş.
|
81 |
Nureddin Topçu |
Var Olmak
|
Dergâh Yayınları |
136 |
Düşünce |
Her insan kendi menfaat ve iştihasını hakikat olarak kabullendiğinden ötürü asıl hakikate uzak kalan insanlık mücadeleler ile birbirini bitiriyor. Hâlbuki bu menfaatler aslında hakikati bizden saklayan ve ona ulaşmamızı engelleyen perdelerdir. Hakikate ulaşmanın yolu ise düşünme eylemine başlarken kullandığımız ölçünün ne olduğu ile ilgilidir.
|
82 |
Said Halim Paşa |
Buhranlarımız ve Son Eserleri |
İz Yayıncılık |
304 |
Siyasal Düşünce |
Buhranlarımız
genel başlığı altında toplanmış bulunan yedi kitabı:
Meşrutiyet, Taklitçiliğimiz, Fikir Buhranımız, Cemiyet Buhranımız, Taassup, İslâm Dünyası Neden Geri Kaldı?, İslâmlaşmak
ile son olarak yazdığı ve “İslâm’ın devlet teşkilâtı, başkanı, meclisi, partileri, seçimleri, kanun koyma ve icrâ kuvvetleri ile nasıl olmalıdır?” sorusuna cevap veren
İslâm Devletinin Siyasî Yapısı
adlı eseri... Ayrıca “Hâtırât”ından elde bulunan bir bölüm ve I. Dünya Harbi’ne neden girdiğimizi açıklayan “Cevaplar”ı...
|
83 |
Şehristânî |
Milel ve Nihâl |
Litera Yayıncılık |
488 |
İslam - Tarih |
İslam ilim mirasının çok köklü bir ögesi olan
Milel ve Nihal
, Müslümanların iletişim içerisinde bulunduğu farklı dinsel ve kültürel grupların tanınmasını ve anlaşılmasını konu almaktadır.
|
84 |
Ziya Paşa |
Endülüs Tarihi
|
Timaş Yayınları |
528 |
Tarih |
Endülüs Devleti’nin kuruluşu, göz kamaştıran yükselişi ve hazin çöküşü dünya tarihinin önemli kırılma noktalarından biridir.
|
85 |
Selma Karışman |
Erzurumlu İbrahim Hakkı ve Adam Smith ("Marifet” ile “Zenginlik” Arasında İki Düşünce İki Dünya) |
Ötüken Neşriyat |
576 |
Ekonomi |
Smith'in iktisat teorisi, serbest piyasa üzerinden aklın ve ülkelerin sınırlarını aşmış bulunuyor. Fakat fiziki ve manevi sorunları yeniden aynileşen uluslar, bugün de zenginliğin değil,
Ahlaki Duygular Kuramı
'nın ve
Mârifetnâme
'nin güçlü moral desteğine muhtaç!
|
86 |
Marcus Aurelius |
Düşünceler |
Litera Yayıncılık |
180 |
Felsefe - Düşünce |
Platon’un,
Devlet
kitabında tarif ettiği Filozof Kral’ın tarihte bir örneği var mıdır, diye sorulsa akla gelecek ilk isim Marcus Aurelius’tur. O bir Stoacı filozof ve büyük bir imparator olarak Platon’un hayalinin gerçekleşebilir olduğunu göstermiştir bize.
|
87 |
Anthony Giddens |
Siyaset, Sosyoloji ve Toplumsal Teori |
Metis Yayınları |
276 |
Sosyoloji - Kuram |
Siyaset, Sosyoloji ve Toplumsal Teori
, toplumsal düşüncenin kurucu ve klasik metinleriyle günümüz tartışmalarını ilişkilendirmek ve onlarla bugünün koşullarında yeniden hesaplaşmak üzere yazılmış makaleleri bir araya getiriyor.
|
88 |
Nizamülmülk |
Siyasetname |
Say Yayınları |
365 |
Siyaset |
Selçuklu sultanları Alparslan ve Melikşah döneminde 29 yıl vezirlik yapmış olan Nizamülmülk’ün, Sultan Melikşah’ın isteği üzerine 1086-1092 yılları arasında Farsça kaleme aldığı Siyasetname, her fasılda ayrı bir konuyu işleyen, konuları hikâyelerle süsleyen bir eser. Aradan 900 yıldan fazla bir zaman geçmesine rağmen çoğu bilginin hâlâ güncelliğini koruması, eseri ölümsüz kılan en büyük etken.
|
89 |
Sabri F. Ülgener |
İktisadi Çözülmenin Ahlak ve Zihniyet Dünyası |
Der Yayınevi |
274 |
Düşünce - Ekonomi |
Dış kalıp ve göstergeler ne kadar önemli sayılırsa sayılsınlar onları yürütecek veya uygulayacak canlı ve aktif bir unsurla birleştirilmedikçe fazla bir anlam ifade etmezler. Derinde olup bitenler o cihetle dış göstergelerden belki daha önemli sayılabilir. Kitap işte bu derindeki kaynaşmaların fikir ve sanat tarihi boyu akisleri ile genel bir tablosunu çizmeye çalışıyor.
|
90 |
Stefanos Yerasimos |
Milliyetler ve Sınırlar |
İletişim Yayınları |
511 |
Tarih - Araştırma |
Yerasimos, barışçıl bir yeni dünya düzeni beklentilerini boşa çıkaran güncel bölgesel savaşların tarihî arka planına ışık tutuyor ve 1. Dünya Savaşı ile birlikte tarihe karışan Avusturya-Macaristan, Osmanlı ve Rus İmparatorluklarının dağılmasıyla gündeme gelen uluslaşma ve ulus devlet sınırlarının çizilme süreçlerini jeopolitikayı eksene oturtan bir yaklaşımla inceliyor.
|
91 |
Michel Foucault |
Hapishanenin Doğuşu
|
İmge Kitapevi |
445 |
Felsefe - Düşünce |
Modern iktidar herkesi bireyselleştirmek istemektedir; çünkü bireyselleştirmek, gözetim altında tutmak ve cezalandırmak, yani egemen olmak demektir. Böylece modern iktidar, çocuğu okulla, hastayı hastaneyle, deliyi tımarhaneyle, askeri orduyla, suçluyu hapishaneyle kuşatarak bireyselleştirmiş, kayıt altına almış, sayısal hâle getirmiş, böylece egemen olmuştur. Her kişi bir yerde kayıtlı hâle gelince herkes denetim altında olacak, gözetim altında tutulacaktır. Modern iktidar, büyük gözaltıdır.
|
92 |
Immanuel Kant |
Güzellik ve Yücelik Duyguları Üzerine |
Hil Yayınları |
63 |
Felsefe |
Kant'ın, büyük eleştiri üçlüsünün estetiğe ayırdığı parçası
Yargı Gücünün Eleştirisi
'nden çok önce insan duyarlığını ve duygularını ele aldığı ilk kitabı.
|
93 |
Benedict Anderson |
Hayali Cemaatler
|
Metis Yayınları |
232 |
Felsefe - Düşünce |
Anderson, ulus ve milliyetçilik üzerine, resmî tarihten gelen önyargılarımızı ve inançlarımızı sarsacak ve yeniden düşünmemizi sağlayacak tezleriyle, ilgiyle okunacak bir tarih sunuyor bize.
|
94 |
Nureddin Topçu |
İsyan Ahlakı
|
Dergâh Yayınları |
400 |
Felsefe - Düşünce |
“Biz, hem uysallığa hem de anarşizme karşıyız. Her türlü toplum gerçeğinin her şey olduğu anlayışına karşı olduğumuz kadar, bencil ve katı ferdiyetçiliğin de karşısındayız. Ferdin sadece bütün iradeleri aynı şekilde belirleyen bir irade karşısındaki uysallığını kabul ediyoruz.”
|
95 |
Frantz Fanon |
Yeryüzünün Lanetlileri
|
İletişim Yayınları |
312 |
Siyaset |
1961’de, Cezayir Savaşı’nda sömürgeci şiddetin zincirlerinden boşandığı bir dönemde yayımlanan
Yeryüzünün Lanetlileri
, o günden beri sömürgecilik karşıtı mücadelenin başyapıtlarından biri oldu. Frantz Fanon’un, sömürgeleştirilmiş insanın yaşadığı travmayı inceleyen ve bir tür siyasal vasiyeti mahiyetindeki bu eseri, Üçüncü Dünya devrimi ütopyasına da ışık tutuyordu. Fransa’da ilk yayımlandığında birkaç kez yasaklanan bu kitap, günümüzde postkolonyal çalışmaların temel referans kitabı olmaya devam ediyor.
|
96 |
Machiavelli |
Prens |
Kabalcı Yayınları |
143 |
Siyaset Felsefesi |
Machiavelli, her türlü dalaverenin, “büyük ilkeler”in ardına gizlenerek yapıldığı bir çağda yaşadı. Machiavelli,
Prens
ile bu dalavereleri saklısız, bütün çıplaklığıyla ortaya koyarak herhâlde ortaya koyduğu şeyin gelecekte kendi adıyla anılacağını hiç düşünmemişti.
|
97 |
Karl
Marks - Friedrich Engels |
Kominist Manifesto
|
İthaki Yayınları |
192 |
Siyasal Düşünce |
Diyalektik materyalizmin prensiplerini formüle eden eser, iş gücünün zenginlik getireceğini ve bu sebepten de kapitalizmin sömürücü ve özgürlüğe karşı ahlak dışı bir yaklaşım olduğunu öne sürüyor.
|
98 |
Nikos Kazancakis |
Zorba |
Can Yayınları |
348 |
Roman |
Geçmişin, elden kayıp giden zamanın ve insanın temel yanılgılarının bir kez daha gözden geçirilmesidir bu roman.
Zorba
aracılığıyla Kazancakis öz yaşamının yenilgiler ve soru işaretleriyle dolu bir bilançosunu çıkarır.
|
99 |
Herbert Spencer |
Devlete Karşı İnsan |
Litera Yayıncılık |
279 |
Siyaset Felsefesi |
Artık devletin, toplumun çıkarı adına bireylerin özgürlüklerine ne kadar müdahele edebileceği değil, devletin, toplumun yararı diyerek müdahil olduğu alanların daha ne kadarından çekilmesi gerektiği tartışılmaya başlanmıştır.
|
100 |
Cengiz Aytmatov |
Gün Olur Asra Bedel |
Ketebe Yayınevi |
444 |
Roman |
Bazen “gün uzar yüzyıl olur”. Bir güne kaç hatıra, kaç deneyim, kaç hikâye sığdırılabilir? Söz konusu olan uzun bir yolculuksa, sayısız... Yeri doldurulamaz bir geçmişi paylaştığı dostunun cenazesini taşıyan Yedigey’in yolculuğu, bütünüyle hayatı soruşturan bir yolculuk olacaktır elbette. Uzak hatıralardan söylencelere, acılı ölümlerden basit mutluluklara, maddi yoksulluklardan manevi zenginliklere, geçmişin özünde ve kıyılarında dolaştıran bir yolculuk…
Cengiz Aytmatov bu romanında, insanın en zayıf ve en güçlü, en özgür ve en bağımlı, en çok seven ve en kolay vazgeçen yanlarını derin ve çarpıcı bir dille anlatırken tıpkı bir madalyonun diğer yüzünü çevirir gibi içimizdeki “öteki”yi gözler önüne seriyor.
|
101 |
Sabahattin Ali |
Kuyucaklı Yusuf
|
Yapı Kredi Yayınları |
224 |
Roman |
“Bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikaten sarılmış, hakikaten inanır gibi olmuştu. Bu da karısı idi. Muazzez’in varlığı Yusuf için büyük, boşlukları dolduracak mahiyette bir şey değildi, fakat onun yokluğu müthişti. Onun bu kadar sebepsiz yere, bu kadar insafsızca Yusuf’un hayatından koparılması çıldırtacak kadar acı idi. Hayatında asıl aradığı şeyin Muazzez olmadığını biliyordu, fakat Muazzez olmadan bunu aramaya muktedir olamayacağını sanıyordu.” Kuyucaklı Yusuf Türk edebiyatının belki de en romantik kahramanıdır. Hayatın ve insanların zalimliği karşısındaki naif duruşu ile bir yandan trajik bir sona ilerlerken, bir yandan da yaşadığı lirik aşk hikâyesinin kahramanı olarak edebiyat tarihinde yerini almıştır.
|
102 |
Orhan Kemal |
Murtaza |
Everest Yayınları |
360 |
Roman |
İnsanı en derininden kavrayarak anlatan kalemlerin başında gelen Orhan Kemal, ölümsüz karakteri Murtaza ile Türk edebiyatına asla silinemeyecek biçimde damgasını vurmuştur. Yazıldığı günden beri defalarca filmlere, oyunlara konu olan bu karakter, insanın en çapraşık durumlarından birini kara mizahla yüklü bir dille anlatır. Otorite ile doğru kavramı arasında sıkışıp kalan, doğruculuğundan ödün vermemek için çabaladıkça daha çözümsüz durumlara düşen, bu arada gittikçe insanı anlamaktan uzaklaşıp salt ilkelerini savunan bireyin başına gelenlerin acıklı bir güldürüsüdür Murtaza'nın öyküsü.
Türk edebiyatının en önemli klasiklerinden biri olan Murtaza, her okurun mutlaka okuması gereken bir kitap.
Orhan Kemal’in kitapları bir okurun hayatta rastlayabileceği o çok nadir hazineler arasında yer alır. Çok az yazar okurun dünyasında onun kadar iz bırakır, okurunu onun kadar biçimlendirir. Orhan Kemal umudu ve aydınlığı yeniden kazanmanız için yol gösterir bize. Edebiyatımızın en değerli ustalarından biri olan Orhan Kemal’in kitaplarını yayımlamaktan onur duyuyoruz.
|
103 |
Terry Eagleton |
Kötülük Üzerine Bir Deneme |
İletişim Yayınları |
143 |
Edebiyat Eleştirisi |
On beş yıl önce İngiltere’nin kuzeyinde on yaşında iki çocuk, bir bebeği işkence edip öldürdü. Halk dehşetle ayağa kalktı. Oysa bu cinayeti niye özellikle korkutucu buldukları tam açık değildi. Neticede çocuklar, kimi zaman oldukça vahşice davranmaları doğal karşılanan sadece yarı ehlileşmiş yaratıklardır. Eğer Freud haklıysa, çocuklar büyüklerinden çok daha zayıf birer süper egoya ve ahlak duygusuna sahiptirler. Bu yüzden asıl şaşırtıcı olan böyle korkunç olayların daha sık yaşanmamasıdır. Belki de çocuklar sürekli birbirlerini öldürüyorlar da bunu bize çaktırmıyorlardır.
Terry Eagleton, kötülüğü tartışıyor. Geçmişi hatırlatan, ayrıntılara işaret eden, güzel mukayeseler yapan, edebi sakinliğiyle ve o iştahlı üslubuyla kötülüğün tortusuna yoğunlaşıyor. Edebiyatı izleyerek din, siyaset ve gündelik yaşama eleştirel bir dille yaklaşıyor. Önyargıları, nefreti, içine şeytan giren kötüleri, insafsız katilleri, medyayı, sebepsiz cinayetleri, 11 Eylül’ü, körlüğü, ahlakı diline doluyor.
Kötülük Üzerine Bir Deneme, kısa ve tok, ayak direyen bir vicdani çığlık...
|
104 |
Alain de Libera
|
Ortaçağ Felsefesi |
Litera Yayıncılık |
688 |
Ortaçağ Düşüncesi |
Çevirisini sunduğumuz bu eserde Alain de Libera, 'Ortaçağ Felsefesi' hakkında can alıcı şu üç soruya cevap aramaktadır: -Böyle bir konu var mıdır ya da Ortaçağ felsefesi diye birşey var mıydı? - Ortaçağ felsefesi, vahyedilmiş ve felsefeyle donatılmış bir teolojiden farklı bir şey midir? - Niteliği ne olursa olsun Ortaçağ felsefesi, genel felsefe tarihine anlamlı bir katkıda bulunmuş mudur?
|
105 |
Larry Shiner |
Sanatın İcadı
|
Ayrıntı Yayınları |
464 |
Sanat ve Kuram |
Sanatın İcadı, modernliğin yerleşik kurumlarından biri olan sanatın soykütüğünü çıkaran, sanat ve etrafında kurulu tüm kavramlar sistemini yapısöküme uğratan bir kitap. Son yıllarda teori ve felsefede yaşanan dönüşümler, yaşadığımız toplumun hiçbir kurumunun kendinden menkul yapılar olmadığını bize gösteriyor. İçinde yaşadığımız kültürün tüm unsurlarının bir tarihsel matris içinde gerçekleştiğini öğrenmek kimsede şaşkınlık uyandırmıyor. Eski tarih yazımı yöntemlerinin bir kenara bırakılması ve tarihin yeniden yazılması gereğinden daha sık söz ediliyor. Sanat tarihini sanat yapıtlarının tarihi olarak ele alan, Batı dışı kültürleri Batılı kategorilerle ele alan yaklaşım da bu sorgulamadan daha fazla kaçamayacak hale geldi!… Larry Shiner, öncelikle, Batı’nın diğer toplumlara ve hatta kendi geçmişine bakışının, son iki yüzyıl içinde kurumsallaşmış olan sanat ve zanaat ayrımına göre biçimlendiğini gösteriyor.
|
106 |
Erving Goffman |
Günlük Yaşamda Benliğin Sunumu |
Metis Yayınları |
248 |
Psikolojik -Sosyolojik İncelemeler
|
Bütün dünya –Shakespeare'in söylediği gibi– bir sahne midir gerçekten de? Elbette hayır, diyor Erving Goffman, ama hepimiz günlük hayatta pek çok "performans" sergiler, pek çok performansa tanık oluruz. Evde, işyerinde, sokakta, resmi ve gayriresmi ortamlarda farklı farklı roller oynar, kimi zaman başka "oyuncu"larla "takım"lar kurar, diğer takımlarla mücadele veya işbirliği içinde "seyirci"lerimizi etkilemeye, yönlendirmeye çalışırız. Hepimiz belli durumlarda benimsediğimiz roller çerçevesinde sunarız kendimizi karşımızdakine; en samimi etkileşimlerde bile biraz ihtiyat gösterir, kimi taktik ve yöntemlere başvururuz.
Günlük Yaşamda Benliğin Sunumu işte bu konuları mercek altına yatıran son derece ilginç bir çalışma; 1950'lerde yazılmış olmasına rağmen tazeliğini koruyan, dahası "performans" kavramının günümüz sosyal bilimlerinde ciddi bir çözümleme aracı haline gelmesiyle birlikte özel bir güncellik de kazanan bir klasik.
|
107 |
Müjdat Takıcak |
Matematik Felsefesi |
Doruk Yayınları |
92 |
Bilim Tarihi ve Felsefesi
|
Bu kitap Antik Yunan döneminden, 20. yüzyıla kadar matematik felsefesinde yer alan tartışmalarda okuyucuya rehberlik etmeyi hedeflemektedir.
|
108 |
Prof. Dr. Mümtaz
Turhan |
Garplılaşmanın Neresindeyiz?
|
Altınordu Yayınları |
135 |
Psikolojik-Sosyolojik İncelemeler
|
“İptidaî bir kavmi medenileştirmek gayesiyle sadece okuma yazma öğretirseniz, okuma yazma bilen iptidaî bir kavum elde etmiş olursunuz. Bu itibarla milletler arasında kültür ve medeniyet farklarını doğuran, onların halk tabakaları değil, münevver zümrelerdir. Hakikatte, Türk halkıyla diğer medeni milletlerin halk tabakaları arasında bilgi bakımından büyük bir fark bulunmamasına mukabil, Türk münevverleriyle (bazı istisnalara rağmen) Garp münevverleri arasında uçurumlar kadar derin farklar vardır. Binaenaleyh Türkiye’nin geri kalışının sebebi, halkının cehaleti değil, münevverlerinin gerek keyfiyet, gerek kemiyet bakımından kifayetsiz oluşudur.
|
109 |
Andrea
E. Cavanna ve Andrea Nani
|
Bilinç - Sinirbilimdeki ve Zihin Felsefesindeki Kuramlar
|
Episteme Yayınları |
275 |
Felsefe-Düşünce |
Bu kitap, zihnin ve bilincin doğasıyla ilgili en önemli bilimsel ve felsefi teorileri incelemektedir. Zihin-beden sorunu ve bilincin sinirsel bağıntıları üzerine mevcut teoriler; zihin felsefesi, psikoloji ve sinirbilim alanlarındaki son zamanların en etkili düşünürlerinin biyografileriyle birlikte sunulmaktadır. Bu yönüyle bu kitap, sinirbilim ve zihin felsefesi dersleri için ideal bir kaynak eserdir.
|
110 |
William Golding |
Sineklerin Tanrısı
|
İş Bankası Yayınları |
272 |
Roman |
“Sineklerin Tanrısı başlangıçta, ıssız bir adaya düşen çocukların serüvenlerini anlatan, küçükler için yazılmış bir öykü, R.M. Ballantyne’ın Mercan Adası’nın çağdaş bir uygulaması sanılabilir. Hatta Golding, kendine özgü buruk alaycılıkla, okuyucunun bu sanısını pekiştirmek istercesine, Sineklerin Tanrısı’nın başlıca iki kişisine Mercan Adası’ndaki çocuklardan aldığı Ralph ve Jack adlarını verir. Mercan Adası’nda Ballantyne, oldukça duygusal ve biraz da bön bir iyimserlikle, gemileri battıktan sonra Pasifik Okyanusu’nda ıssız bir adaya sığınan üç İngiliz gencinin, Büyük Britanya uygarlığının oldukça başarılı bir küçük örneğini nasıl yeniden kurduklarını anlatır. Golding’in Sineklerin Tanrısı’nda da bir mercan adası ve İngiliz çocuklar vardır. Ama altı ile on iki yaş arasında olan bu çocuklar, gelecekteki atom savaşı sırasında, güvenilir bir yere götürülmek üzere bindikleri uçak bir saldırıya uğradığı için bu mercan adasına düşmüşlerdir. Ve bu mercan adasında olup bitenler, Ballantyne’ın romanında olup bitenlere hiç mi hiç benzememektedir…
|
111 |
Aristoteles |
David Ross
|
Kabalcı Yayınları |
468 |
Felsefe-Düşünce |
Aristoteles (MÖ 484 - 322) yirmi yıl boyunca Platon'u Akademi'sinde öğrenci, filozof, yazar olarak çalışmıştır. Platon'un ölümünden sonra Anadolu'daki Assos'ta Kral Hermias'ın sarayındaki felsefeciler gurubuna katılmış ve kralın yeğeniyle evlenmiştir. Lesbos Adası'nda biyoloji alanında araştırmalar yaptıktan sonra 343-42'de Makedonyalı Philip tarafından velihat İskender'e ders vermek üzere saraya çağrılmıştır. 336'da İskender'in kral olmasından bir yıl sonra Aristoteles Atina'ya dönerek felsefe okulu kurmuştur. Önde gelen düşünürlerle birlikte felsefe ve bilim araştırmaları yapmıştır. 323'te Büyük İskender'in ölümünün ardından ölüm tehditlerinden çekinerek Atina'yı terk etmiş ve 322'de ölmüştür. Aristoteles antik dönemin en güçlü felsefe sistemini yaratmıştır.
|
112 |
Cicero |
Devlet Üzerine
|
Kronik Kitap |
224 |
Helenistik Düşünce |
Roma’nın tanınmış devlet adamı, hatibi ve hukukçusu Cicero Devlet Üzerine’de (De Re Publica) devletin özü ve işleyişi, devlet yapısının devamlılığı, halkın bu yapı içerisindeki konumu ve belirleyiciliği üzerine yüzyıllar geçmesine rağmen güncelliğini koruyan fikirlerini sunuyor.
|
113 |
Epiktetos |
Söylevler |
Şule Yayınları |
413 |
Helenistik Düşünce |
Ey talihsiz adam! Hakikati konuş o zaman! Filozofları taklit etmekten vazgeç.
Bu düşüncelerle yaşadığın müddetçe okul sıralarında sana öğretilenlerin hiçbir faydası olmaz. Sen sadece güçlü ve kudretli olanların izinden gidebilirsin.
|
114 |
Marcus Aurelius |
Düşünceler |
Litera Yayıncılık |
184 |
Siyaset Felsefesi |
Platon’un Devlet kitabında tarif ettiği Filozof Kral’ın tarihte bir örneği var mıdır diye sorulsa akla gelecek ilk isim Marcus Aurelius’tur. O bir Stoacı filozof ve büyük bir imparator olarak Platon’un hayalinin gerçekleşebilir olduğunu göstermiştir bize. Devlet Adamı kavramının zihnimizde çağrıştırdığı bütün olumlu imajların tecessüm etmiş halidir. Düşünceler’de bıkıp usanmadan tasvir ettiği bilge adam, Devlet Adamı nasıl olmalıdır şeklinde de okunabilir. Roma’nın en ihtişamlı döneminde, sade bir asker paltosu içinde, kamplarda, savaşa götürdüğü adamlarla birlikte yaşamış, cesaret, sarsılmazlık, göreve sadakat, acılar karşısında kayıtsızlık ve bütünün uyumuna uygun bir tavırla hükmetmiştir. Bu kitap yazdıklarını yaşamış bir adamın hayatının özetidir. Zaaflarına aşık olarak yaşayanların gözlerini kamaştıracak bir sadelikle yazılmıştır.
|
115 |
Hüsamettin Arslan
|
Epistemik Cemaat - Bir Bilim Sosyolojisi Denemesi
|
Paradigma Yayınları |
232 |
Bilim Tarihi ve Felsefesi
|
Yazarın doktora tezi; bilim sosyolojisi alanında Türkiye’de yapılmış ilk çalışma; özellikle de bilimin egemen anlaşılma formunun eleştirisiyle ilgilenenler için önemli bir metin; bir biimsel ortodoksi, bir pozitivizm eleştirisi; Türkiye’de entelektüellerin konumlarıyla ilgilenenler için özgün bir çalışma.
|
116 |
Augustinus |
İtiraflar |
Kaknüs Yayınları |
382 |
Ortaçağ Düşüncesi |
Genellikle İlkçağ Hristiyanlığının en büyük düşünürü sayılan Augustinus (354-430), Yunan felsefesinin Platoncu geleneği ile Hristiyan öğretiyi kaynaştırmaya çalışmıştır. Spekülatif ve mistik eğilimlerin ağır bastığı eserlerinde işlediği en temel sorun tanrı ve mutluluk sorunudur. Katolik öğretiyle ilgili kuşkularından bir türlü arınamayan Augustinus, bir içe bakış anında, hem de aşkın "değişmez ışık" olan Tanrı'yı keşfeder. Ve "anlayayım diye inanıyorum" önermesini şiar edinir kendine. Felsefi ve tanrıbilimsel düşünüş biçiminin yer aldığı orobiyografik nitelikli bu kitapta okuyucu, onun dehasının görece ve yüreğinin atışlarını içinde hissedecektir.
|
117 |
İlber Ortaylı |
İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı
|
Kronik Kitap |
208 |
Tarih |
“Osmanlı modernleşmesi otokratik bir modernleşmesidir, iç ve dış gelişmeler, hayatının son kırk yılında imparatorluğu bu otokratik modernleşmeden anayasal bir monarşiye kadar sürükledi, imparatorluk genç Cumhuriyete parlamento, siyasal parti kadroları, basın gibi siyasal kurumları miras bıraktı. Cumhuriyetin tabipleri, fen adamları hukukçu, tarihçi ve filologları son devrin Osmanlı aydın kadrolarından çıktı. Cumhuriyet ilk anda eğitim sistemini, üniversiteyi, yönetim örgütünü, mali sistemini imparatorluktan miras aldı. Cumhuriyet devrimcileri bir orta çağ toplumuyla değil, son asrını modernleşme sancıları ile geçiren imparatorluğun kalıntısı bir toplumla yola çıktılar. Cumhuriyetin radikalizmini kamçılayan öğelerden biri de yeterince radikal olamayan Osmanlı modernleşmesidir.Bugünkü Türkiye’nin siyasal-sosyal kurumlarındaki sağlamlık ve zaafın bilinmesi, son devir Osmanlı modernleşme tarihini iyi anlamakla mümkündür.19. yüzyıl bütün Osmanlı camiasının en hareketli, en sancılı, yorucu, uzun bir asrıdır; geleceği hazırlayan en önemli olaylar ve kurumlar bu asrın tarihini oluşturur.”
|
118 |
Ömer Faruk Akyol |
Thomas Aquinas
|
Alfa Yayınları |
336 |
Ortaçağ Düşüncesi |
Elinizdeki kitap, Avrupa’nın toplumsal ve kültürel anlamda baş döndürücü bir hızla değişim geçirmeye, manastırların yanı sıra seküler bir eğitim kurumu olarak üniversitelerin filizlenmeye başladığı bir dönemde yaşayan, ortaya koyduğu eserlerle Hıristiyan teolojisinin tartışmasız isimlerinden biri haline gelen ve Papa XXII. Johannes’in talimatıyla 1323’te aziz ilan edilen Thomas Aquinas’ın hayatına, eserlerine ve düşünce dünyasına bütüncül bir bakış sunan başucu eseridir.
|
119 |
John Locke |
Hoşgörü Üzerine Bir Mektup |
Liberte Yayınları |
88 |
Siyaset Felsefesi |
Hoşgörü insan toplumlarının kalıcı barış ortamında yaşayabilmelerinin önşartıdır. Bu sadece bugün böyle değildir. Dün de böyleydi, yarın da böyle kalacaktır. Hoşgörünün iki temel alanı vardır. Birincisi toplumsal hoşgörüdür. Toplumsal hoşgörünün sosyolojik bir olgu olarak yerleşmesi zaman alır. Hoşgörünün ikinci boyutu siyasal alanla, daha doğrusu devletin toplumsal hayattaki yeriyle ilgilidir. Toplumlarda hoşgörü probleminin doğmasına yol açan hoşgörünün çözmeye yöneldiği temel problemlerden biri insanların farklı dinlere veya aynı dinin değişik yorumlarına inanmalarından kaynaklanmaktadır. John Locke yaklaşık üç yüz yıl önce bu denemesinde hoşgörü problemini, özellikle dini meseleler çerçevesinde, enine boyuna tartışmaktadır.
|
120 |
Nigel Warburton |
Felsefenin Kısa Tarihi |
Alfa Yayınları |
360 |
Bilim Tarihi ve Felsefesi
|
Felsefe gerçekliğin doğası ve nasıl yaşamalıyız sorularıyla başlar. Felsefenin Kısa Tarihi, görünüş ve gerçek, benliğin doğası, tanrının varlığı ve hem birey hem de toplumun bir üyesi olarak nasıl yaşamamız gerektiği gibi felsefenin ana temalarına odaklanıyor. 2000 yıllık Batı felsefesini Sokrates’ten hayvan hakları hareketine kadar ana hatlarıyla sunuyor. Warburton çoğumuzun gözünü korkutan ve anlaşılmaz bulduğu felsefeyi herkesin anlayabileceği ve günlük hayatında kullanabileceği bir konu haline getiriyor.
Batı felsefesinin büyük düşünürlerini kronolojik sırayla tanıyacağınız, zevkle okunacak mükemmel bir giriş kitabı.
|
121 |
Augustinus
|
Mutlu Yaşam Üzerine |
Kronik Kitap |
128 |
Ortaçağ Düşüncesi
|
Batı düşüncesinin oluşumundaki en etkili ve önemli figürlerden biri olan Hippolu Augustinus’un kaleminden yaşamın nasıl olmasına dair bir eser: Mutlu Yaşam Üzerine (De Beata Vita). Bu kısa ancak uzamları geniş eser Augustinus’un felsefi düşüncelerini yansıtmasının yanı sıra bu önemli filozofun yaşama anlam katmak üzerine tavsiyelerini de sunuyor.
|
122 |
Jorge Luis Borges |
Sonsuzluğun Tarihi
|
Can Yayınları |
136 |
Bilim Tarihi ve Felsefesi
|
Bu sayfalara adını veren o sıra dışı “sonsuzluğun tarihi” hakkında çok az şey söyleyeceğim. Zaman bizim açımızdan bir sorundur; sarsıcı ve talepkâr bir sorun, belki de metafiziğin en can alıcı sorunu; sonsuzluksa bir oyun ya da yıpranmış bir umut. Farklı anlarda farklı yerlerin işgal edilmesi –yani hareket– zaman olmaksızın kavranamaz. Aynı şekilde, farklı anlarda, aynı yeri işgal etmek anlamına gelen hareketsizlik de öyle. Sayısız şairin özlemle yanıp tutuştuğu sonsuzluğun bizi en azından kaçamak tarzda olsa da ardışıklığın baskısından kurtaran maharetli bir aygıt olduğunu nasıl hissedemedim?
|
123 |
Erich Fromm
|
İnsan Olmak Üzerine |
Say Yayınları |
192 |
Roman |
İnsanın karakteri, kendi elleriyle kurduğu dünyanın gerektirdiği şeylerce yoğrulmuştur. On sekizinci ve on dokuzuncu yüzyıllarda orta sınıfın karakteri, güçlü sömürücü ve istifçi özellikler gösteriyordu. Bu “aktif” karakteri, başkalarını sömürme ve daha da çok kâr etmek için kazançlarını biriktirme arzusu belirliyordu. Yirminci yüzyılda, insanın karakter yönelimi, oldukça büyük edilgenlik ve piyasa değerleriyle özdeşleşme gösterir. Çağdaş insan, boş zamanının çoğunda kesinlikle edilgendir. Bengi tüketicidir; içkileri, yiyecekleri, sigaraları, konferansları, manzaraları, kitapları, filmleri “soğurur”; tümünü tüketir, yutar. Tüm dünya, onun ağzına layık büyük bir nesnedir: Büyük bir şişe, büyük bir elma, büyük bir memedir. İnsan, emici olup çıkmıştır, ebediyen beklenti içinde ve ebediyen düş kırıklığı yaşayan...
|
124 |
Konrad Lorenz |
İşte İnsan - Saldırganlığın Doğası Üzerine
|
Alfa Yayınları |
424 |
Bilim Tarihi ve Felsefesi
|
Lorenz, “insanın nispeten ilkel ama o ölçüde de tehlikeli temel dürtü ve içgüdülerini” hatırlatma görevini kusursuz bir biçimde yerine getiriyor. Lorenz’in, saldırganlığı, insan eylem ve tepkilerinin temel nedenlerinden biri olarak belirleyip bu kitapta ikna edici bir şekilde açıklamasından bu yana, “saldırganlık” sadece antropolojik ve sosyolojik tartışmaların anahtar kavramı haline gelmekle kalmamış son 40-50 yılda, bu konuda dağ gibi bir literatürün doğmasına da yol açmıştır. Bu gerçek, ilk baskısı yıllar önce yapılan bir metnin çağa damgasını vurabilmesini de anlaşılır kılmaktadır.
|
125 |
Prof. Dr. Ahmet
Arslan |
İbni Haldun
|
Alfa Yayınları |
496 |
Ortaçağ Düşüncesi |
Sosyolojinin kurucusu olarak tanınan İbni Haldun'un eserlerine baktığımızda beşeri bilimlerin her alanına nüfuz etmiş çok yönlü bir düşünür karşımıza çıkar. Başyapıtı Mukaddime’de devletlerin kuruluşu ve dönüşümü üzerine geliştirdiği fikirleriyle İbni Haldun, devlete dair görüşleri derinden etkileyen vazgeçilmez bir düşünür olma özelliğini hâlâ sürdürmektedir. İbni Haldun toplum, siyaset ve tarih düşüncesine getirdiği yeni soluğun yanı sıra felsefe ile din arasındaki çekişmeyi de kendine özgü yaklaşımıyla çözmeye çalışır. Ahmet Arslan bu kapsamlı çalışmasında öncelikle ümran kavramının toplum düşüncesindeki taşıyıcı gücüne odaklanır, ardından İbni Haldun’un felsefi kimliğine ışık tutar. Elinizdeki kitap, İbni Haldun’un toplum görüşlerini titizlikle takip etmekle birlikte, kendinden önceki filozoflarla tartışmalarına da yer vererek İslam felsefesi üzerine ayrıntılı bir okuma yapmaya imkân vermektedir.
|